Hukukun Temel Kavramları
Hukuk kelime anlamı olarak, hak kelimesinin çoğulu olan “haklar” demektir. Hukuk, bir kurallar sistemi olarak, toplumsal yaşamı düzenlemek için getirilen ve toplum yararını amaçlayan kurallar bütünüdür.
Sosyal düzeni sağlayan kuralların arasında din, ahlak, örf ve adetler gibi başka düzenlemeler de bulunmaktadır. Hukuku bu kurallardan ayıran temel özellik, hukuka aykırı davranma sonucunda devlet eliyle gerçekleşecek bir yaptırımın bulunmasıdır. Bu yaptırımlar;
- Ceza (Hapis Cezası, Adli Para Cezası): Suç karşılığında öngörülen yaptırımlara ceza denir. Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesine göre suç karşılığında öngörülen yaptırım olarak cezalar adli para cezası ve hapis cezasıdır.
- Tazminat: Bir hukuk kuralını ihlal ederek bir başkasının zarara uğramasına neden olan kimsenin bu zararı gidermesini ifade eden yaptırım türüdür.
- Cebri icra: Herhangi bir borç ya da başka bir hukuki yükümlülüğün, yükümlüsü tarafından rızayla yerine getirilmediği hallerde, devlet gücü eliyle zorla yerine getirilmesini ifade eden yaptırımdır
- Geçersizlik(Hükümsüzlük): Belirli bir hukuki amaca ulaşmak için, usulüne uygun gerçekleştirilen irade açıklamalarına hukuki işlem denir. Hukuki işlemler her hukuk dalı bakımından söz konusudur. Söz konusu işlemlerin iradi (fikri) ve şekli unsur olmak üzere iki temel unsuru vardır. İradi unsur, hukuki işlemin, işlemi gerçekleştiren kişi veya kişilerin özgür iradesine dayanmasını ifade eder. Bu bağlamda örneğin cebir ve tehdit altında gerçekleştirilen işlemler hukuka aykırı olurlar. Şekli unsur ise işlemin kanunda öngörülen şekil şartlarına ve usule uygun olarak gerçekleştirilmesini ifade eder. Hükümsüzlük türleri yokluk, mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) ve nispi butlan (nispi hükümsüzlük, iptal edilebilirlik) olarak sayılabilir.
- Yokluk, hukuksal bir işlemin hiç gerçekleştirilmemiş ve hukuk alanında doğmamış sayılmasıdır. Hukuki işlemin kurucu unsurlarından en az birinin bulunmaması halinde hukuki işlem varlık kazanmaz, akdi ilişki kurulmaz, işlem yok hükmündedir. Örneğin, evlendirme memuru önünde yapılmamış evlenme işlemi ya da dini nikah yok hükmündedir. Hukuk düzeninde hiçbir anlam ifade etmez.
- Mutlak butlan, Hukukun aradığı şartları taşımasına rağmen, kanunun emredici hükümlerine aykırı bir durumu ortaya çıkarmasıdır. Örneğin; evli birinin ikinci kez evlilik yapması.
- Nispi butlan, kanunun öngördüğü unsurlara sahip olan ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayan bir işlemin, o işlemi oluşturan iradelerden birindeki sakatlık sebebiyle geçersiz sayılmasıdır. Örneğin; satışta katologtan beğenilip alınan malın yerine özellikleri ve fiyatı farklı mal gönderme.
- İptal : İptal hukuk kurallarına aykırı biçimde yapılmış olan idari işlemlere uygulanacak yaptırım türüdür. Gerçekten bir idari makamın hukuk kurallarına ters düşecek biçimde yapmış olduğu idari işlemler, bu yüzden menfaati zarara uğrayan kimseler tarafından yetkili yargı organına dava yoluyla başvurulmak suretiyle iptal ettirilebilir.
şeklinde sınıflandırılabilir.
Hukuk kuralları genel, soyut ve süreklidir. Yürürlükte kaldığı süre içinde benzer durumlardaki bütün olaylara eşit şekilde uygulanır.
Hukuk kelimesinin temeli olan hak kavramı ise, kişinin sahip olduğu ve hukuk düzeninin kendisine tanıdığı ve koruduğu, değişik şekillerde beliren yetki ve menfaatlerdir. Haklar, kamu hakları ve özel haklar olarak ikiye ayrılır.
- Kamu hakları, bireylerin toplumla ilişkilerini düzenleyen kurallardan doğan ve aynı zamanda bireylerin devlete karşı sahip olduğu haklardır. Seçme seçilme hakkı gibi.
- Özel haklar, kişilerin birbirleriyle ilişkilerini ilgilendiren haklardır. Özel haklar çeşitli bakımlardan alt gruplara ayrılır. Bunlar içinde en önemli olan ayırım, mutlak ve nispi ayırımıdır.
- Mutlak haklar, hak sahipleri tarafından her zaman ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Herkes bu haklara uymakla yükümlüdür ve zamanaşımı söz konusu değildir. Örnek olarak aynı zamanda bankacılık işlemlerinde de sıklıkla karşımıza çıkabilecek, mülkiyet hakkı, rehin hakkı ve velayet hakkını verebiliriz.
- Nispi haklar ise mutlak hakların aksine ancak belli kişilere karşı ileri sürülebilen ve belli bir süre içerisinde ileri sürülmezse zaman aşımına uğrayan haklardır. Örnek olarak sözleşme ile tarafların düzenlediği hukuki işlemden doğan alacak haklarını verebiliriz.
Hukukun Kaynakları
- Yazılı Kaynaklar
Hakimlerin hukuki uyuşmazlıklarda öncelikle başvurduğu asli kaynaklar, Türk Medeni Kanunu’nda da belirtildiği gibi kanundur. Burada “kanun” terimi, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çıkardığı kanunları değil, Anayasa, uluslararası sözleşmeler, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, yönetmelikler, yönergeler ve içtihadı birleştirme kararları gibi tüm mevzuat kurallarını kapsayan geniş anlamda kullanılmaktadır. Bu kaynaklar, hiyerarşik bir düzene göre sıralanır ve yargılamada ilk olarak dikkate alınır.
-
- Anayasa, Uluslararası Anlaşmalar, Kanunlar, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri, Yönetmelikler
- Yazısız Kaynaklar
Yazılı hukuk kurallarında bir kanun boşluğu bulunması durumunda hakimin başvuracağı kaynaklar örf ve adet hukuku kurallarıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 1. maddesinin 2. fıkrasında da belirtildiği gibi, kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hakim örf ve adet hukukuna göre karar verir. Bu kurallar, özellikle tarım ve ticaret gibi alanlarda bölgesel veya ulusal düzeyde hala varlığını sürdürmektedir.
-
- Örf ve Adet Hukuku
- Yardımcı Kaynaklar
Hakim, önüne gelen hukuki uyuşmazlığı çözerken yazılı ve yazılı olmayan kaynaklara bağlı olmakla birlikte, yardımcı kaynaklardan da faydalanabilir. Bu yardımcı kaynaklar, hukuk alanında çalışan kişilerin (akademisyenler, avukatlar, hakimler vb.) yazdığı bilimsel görüşler (doktrin) ile daha önce benzer konularda verilmiş mahkeme kararları (içtihatlar) olarak karşımıza çıkar.
-
- İçtihat, Doktrin
Kaynaklarda belirtilen tüm kurallar birbirleriyle ilişkilidir. Alt kademedeki bir kural, üst kademedeki kurala uygun olduğu sürece geçerlidir. Hukuk sisteminin bütünlük içinde anlamlı bir yapı oluşturabilmesi, bu ilkenin uygulanmasına bağlıdır. Uygulamada bu ilkeye normlar hiyerarşisi denir ve en üst kademede Anayasa bulunur; diğer hukuk kuralları da bu sıralamaya uygun olmalıdır.